sıtma nöbeti

sıtma nöbeti
lerza tayê

Türk-Kürt Sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • sıtma nöbeti — is. Sıtma hastalığında karşılaşılan ateş ve titreme durumu Her tarafı bir sıtma nöbetine tutulmuş gibi titriyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıtma — is., tıp Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sıtma bilimi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nöbet — is., Ar. nevbet 1) Sıra, keşik Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2) Sıra ile yapılan görev, iş Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Hastalık sebebiyle titreme, yüksek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğma — is. 1) Doğmak durumu 2) Dünyaya gelme Fatma dan doğma. 3) sf. Doğmuş Vücut, sıtma nöbeti gibi sıcakla soğuğun karışmasından doğma garip ürpertilerle titriyordu. R. N. Güntekin Birleşik Sözler doğma büyüme anadan doğma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • humma — is., tıp, Ar. ḥummā 1) Ateşli hastalık 2) Sıtma nöbeti Ateşsiz bir humma her tarafımı yakıyor, soğuk soğuk terliyordum. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler karahumma kazıklı humma lekeli humma sarıhumma Akdeniz humması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teblerze — (F.) [ ﻩزﺮﻝ ﺐﺕ ] sıtma nöbeti …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hummâ — (A.) [ ﺎﻤﺣ ] 1. nöbet, ateş nöbeti. 2. sıtma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”